6 Şubat 2012 Pazartesi

Eğlence

Aktivite aktivite aktivite (aslında kıl olduğum bir laf!). Geçen Ebru ile konuşmuştum, "neler yapıyosunuz bütün gün" dedi. "Valla bütün gün yatana kadar oynuyoruz" dedim :) çocuklar için mamadan bile önce geliyor oyun :) Dün de Güran ile konuşuyorduk. "Bütün gün böyle di mi" dedi. Konuşuyorduk derken ben bir yandan yerde çocuklarla oynuyorum. "Evet dedim bütün gün böyle. Çocuk bu tek isteği oyun ilgi sevgi. Keşke bir kreş açaydım :)"

Velhasıl bütün gün neler yapıyoruz?
- Oyuncaklarla oynamamız var ama hareketlenme başladıktan sonra oyuncaklarla oynama biraz azaldı.
- Bütün gün çene çalıyoruz. Sürekli Anne bişeyler anlatıyor. İnanın kahvaltı ederken bile Doktorda kitabındaki Ali ve Elif'i anlatıyorum. Şöyle olmuş da böyle olmuş da. Peynirler bi mırmır kedi oluyor Doğa'nın ağzına saklanıyor, bi Elif oluyor bi Ali oluyor oluyor da oluyor. Konuştukça bi yandan dinliyorlar bi yandan da keyifle kahvaltılarını yapıyorlar. Anne hep ilgilendiğinden hep anlattığından hep Ann'yi istiyorlar. anne otursun Anne yedirsin Anne oynasın Anne koşsun. (Anne nakavt)
- Bacak arasından geçme oyunu: Deniz bu aralar bacaklarımın arasından geçmeye bayılıyor. Koşuyorum koridorda durup bacaklarımı açıyorum. Deniz koşup altından geçiyor. Sonra Anne gene koşuyor salonda bacaklarını açıyor Deniz peşinden koşup geçiyor. Böyle evde koşturup duruyoruz :) Baya eğleniyo bunla.
- Simge bebeği saklamaca: İkisi de bayılıyor bu ara bu oyuna. Odanın kapısında duruyorlar. Ben kapıyı kapatıp 2 sn içinde atıyorum bebeği bi yere :) Sonra içeri giriyorlar hemen. Anne soruyor "Acaba Simgeee kapının arkasında mı?" koşturup bakıyorlar. Anne: "Var mı?" Deniz: "yöh". Bu böyle bulana kadar devam ediyor. Anne: "Acaba Simgeee çekmeceli dolapta mı?" "Acaba Simgeee yastığın altında mı?" "Sandalyenin altında mı?" gibi sorular soruyor. Artık sormadan bakıyorlar çoğu yere. Bu oyun evin her köşesinde oynanabiliyor. Mutfak, annenin odası, salon..geçen bulaşıkları yıkarken mutfakta sakladım bi yandan oyun oynamış olduk bi yandan işim bitmiş oldu :) (Şehnaz izinliydi o gün).
- Hamur oyunu: plastik kurabiye kalıplarımız var. Her çeşit oyuncağımızı hamur oyununa alet ediyoruz. bebeklerin ayağını basıyoruz arabaların tekerleklerini, ne bulursak artık :) hamurdan parmak kuklası yapıyoruz. iki tane Deniz'in parmağına iki tane Doğa'nın. Genelde kedi oluyor bu, çünkü genelde kedi istiyorlar. Hamurdan yılan yapıp birbirimiz korkutuyoruz: tısssss :). Kardanadamlar, kuşlar, sepette nar taneleri, sepette yumurtalar, ayıcıklar, artık o gün ne yapmak istediysek onu yapıyoruz. Bazen hamurun içinde hamurdan top saklıyorum. İkisi de topu bulmaya çalışıyor. Bulunca bir heyecan bir sevinç :) Yani hamurdan çok yaratıcı oyunlar çıkıyor :)
- Kutu kutu pense: bildiğimiz kutu kutu pense.
- Dans: müzik açıp dans ediyoruz. çuf çuf tren yapıyoruz. kucakta dans ediyoruz. elele halay yapıyoruz. falan filan..
- Resim: bildiğimiz resim :) kuru boyalarımızla. bir de banyo öncelerinde parmak boyası.
- Çeşitli kartlarla oyun: eşini bul kartları, meraklı minik dergisinin verdiği kartlar. Baby Einstein Animal Cards kartları. Kartlarla da çeşitli oyunlar oynanabiliyor. Meraklı Minik'in Şubat sayısındakilerde çeşitli işler yapan çocuklar var, kimi saçını tarıyor kimi şarkı söylüyor kimi resim yapıyor vs. Acaba hangisi resim yapıyor gibi sorular sorup oynuyoruz. Bir de hangisi kız hangisi erkek oynuyoruz. Hangisinin mavi kazağı var hangisi elbise giymiş gibi çeşitlendiriyoruz. Yani resim varsa bol bol soru var :):)
- Sticker yapıştırma: Odanın ya da salonun camına. Pazardan alıyorum genelde stickerları. Haftada bir iki tabaka açıyoruz. Kırtasiyelerde de var.
- Deftere yapıştırma: Cama yapışmayacak cinsler var, daha doğrusu yapıştığında çıkmayacak cinsler. Onları resim defterine yapıştırıyoruz.
- Kesme yapıştırma: Evdeki eski dergilerden bi yığın şey kesiyorum, resim defterlerine uhu ile yapıştırıyoruz.
- Elişi kağıtları ve fon kartonları: bu da kesme yapıştırmaya giriyor aslında. Bunu ilk defa bugün denedim, beklediğimden başarılıydılar. Pek güzel yapıştırdılar yaptıklarımı. Bi sonraki kayda koyucam :)
- Kitap ve dergi: Her zaman her yerde okuyabiliriz :) Zilyon tane hikaye yazabiliriz dergilerle :) Meraklı Minik bu konuda çok çok iyi :) Çeşit çeşit oyun oynuyoruz sorular sorarak. Dergi bir ay elimizden düşmüyor :) Kitaplarımız da aynı şekilde.
- Salıncaklarımız: Tavana asılı iki salıncağımız var. Genelde her gün biraz biniyorlar.
- Karıştırma: Odalarındaki çekmeceler boşaltılıyor dolduruluyor. Şapkalar yastıklar çoraplar etrafta uçuşuyor :) savaşlar, basketler, takıp çıkarmalar, ceeler...vs vs vs..gibi türlü saçma oyun :)
- Ev kurma: İki yatak arasına battaniye ile çatı yapıyoruz. yere küçük yorgan seriyoruz. İnce battaniye ile kapısını yapıyoruz. İçine doluşuyoruz :) evcilik oynuyoruz. Ya da tık tık tık iyi günler oynuyoruz (atmasyon oyun işte :)) ya da o an aklımıza ne gelirse artık.

Başka napıyoruz aklıma gelmedi şimdik :) bu iş tamamen yaratıcılığa kalıyor aslında. Ne kadar çok konuşursan ne kadar çok farklı bişey oynarsan o kadar iyi :) Eğlence tam gazzz :):)

Bütüüün bunları Anne yaptığından, Anne sürekli ne yapsak diye düşündüğünden, oyuncakları önlerine yığıp bırakmadığından, çocuklar Anne'nin peşinde. Hep Anne isteniyor hep Anne oynasın Anne gelsin. Kimse Anne gibi olmuyor.

1 yorum:

  1. Bizdede aynen durum bu akşam 9 olunca bende onlarla yataga düşüyorum resmen. Bacak arasından geçmece oyunu oynamak hiç aklıma gelmedi iyi bir fikir yarın hemen deniyelim. Birde ben oyun hamuruna daha cesaret edemiyorum malum bizimkiler ne bulsa mideye indirdikleri için. Bu ara blog olayı iyi oluyor herkes birbirine fikir veriyor.

    YanıtlaSil