Babaanne ve Babanın anneannesi geldi

Haftasonu Devo'nun annesi ve anneannesi bizdeydi. Anneannesi Deniz ve Doğa'yı ilk defa gördü. Doğa ilk gün yadırgadı ve korktu biraz, ikinci gün alıştı. Deniz ilk günden gülücükler dağıttı :)
Çok fazla bişey yapamadık genelde evde geçti. Anneanne kolundan ameliyatlı, yürümeye çok gücü yok. Çekebildiğim tek tük fotoğraftan biri..

Açsam herşeyi yiyebilirim :)

Bugn çocukları Ataşehir'de dolaştırdık biraz. Hava alsınlar, biz de hava alalım diye. Yanımıza da meyva aldık, meyva saatleri olduğu için. Meyvaları yedirdik yolun ortasında. Geri dönerken yapraklı bir bitkinin yanında durmuştuk bir süre. Doğa ordan yaprak kopardı, ben de yemesin diye aldım attım. Eve yaklşamışken Doğa "Mam, mam" dedi. Ben de "mam evde, eve gidince yersin Doğacım" dedim. Sonra bi ara durduk, bi baktım elinde yaprak :):) yemiş bi kısmını.
Demek ki bundan sonra Doğa "Mam" dediğinde ciddiye alacağız :):)
Nasıl acıktıysa yaprağı yemiş benim akıllı bıdığım :):):)

Allah bilir ne bitkisinin yaprağıydı, inşallah bişey olmaz...

Bu arada yazmayı unutmuşum, uzun zamandır istedikleri şeyi gösterip isteyebiliyorlar.

Oğlumun 1 dişi daha çıktı :)

Denizciğimin üst sağ dişi çıktı bu sefer :) Çıkarıncaya kadar 2-3 gece mızmızlanmalar tabii ki. Şu diş çıkarmalar ne zaman bitecek merakla bekliyorum. Geceler hep bölük bölük. Sabahları erken kalkmalar. Çoook yorgunum artık..hiç dinlenemiyorum..en sonunda vitamin kompleksi kullanmaya başladım. Bir yandan da diyet yapmaya çalışıyorum onun da etkisi var tabii. Haziran sonu tatildeyiz, azcık forma gireyim :)

Bu arada haftasonu ilk morarmayı yaşadı Deniz Efendi :( Emeklerken ayağa kalkmaya çalışıyordu, ben de dibindeydim aslında ama göz açıp kapayıncaya kadar kafayı küt diye yere vurdu. Tepki vermediğimden çok ağlamadı ama kafa şişti ve morardı. Şu an sararma aşamsında, geçti gitti yani. Napalım bu işler düşe kalka..

Denizciğimin dişi çıktı :):)

Aylardır bekliyoruz bu anı :) Çünkü bir türlü çıkamıyor Deniz'in dişleri :) Alttan alttan beyazlık görünüyordu, ama yüzeye varmıyordu bir türlü. Dün elledim, nihayet ele dokunuyor. Alt dişlerinden biri çıkmış oğluşumun :):) Yuppiii :)

Üst dişlerinden biri de yolda. İnşallah daha çabuk çıkar bu seferki..

Durdurabilene aşkolsun :)

Ben su alıyorum, su alırken bi bakıyorum Deniz dibimde bitmiş. Artık hızlandı adımları :)
Parayı tuttuğum için elimi yıkamaya gidicem, dönüyorum Deniz damacanaya abanmış :) yakında ayağa da kalkar kendi kendine..
Bu arada bugün ilk defa sırtüstü yatar pozisyondan kendi kendine oturur pozisyona geçti :):)

Not: Doğa'yı sonradan biz koyduk Deniz'in yanına :) Doğacığım henüz emeklemeye çabalıyor. Geri geri gidiyor ama ileri henüz gidemiyor. Ama yakındır :)

Ümraniye Meydan

Pazar günü öğleden sonra çocukları da alıp Ümraniye Meydan'a gittik. Yolun ve meydanın çok kalabalık olacağını düşünmüştüm ama nedense gayet normal sınırlarındaydı insan ve araç sayısı. Biraz alışveriş yapıp biraz da çocukları yürüttük gezdirdik. Dışarda olmayı seviyorlar Allah'tan :)

Biz gezerken çocukları evde bırakmaya içim elvermiyor. Hava da güzel niye evde dursunlar ki, farklı birşeyler görsünler, insan içine karışsınlar :) Ama halimiz budur :) Şehnaz Deniz'i yedirirken, Deniz yesin diye anne türlü şaklabanlıklar yapar, baba da bi yandan Doğa'ya su verir :):)
Çok eğleniyoruz çooook :):):)
Yorucu ama napalım :) onlar benim canımmmm, hiç gözümde değil yorgunluk..

Ablamlar geldi :)

Geçtiğimiz haftaiçi ablamlar ve annemler buradaydı. Ne yazık ki çook çok güzel geçen 4-5 güne ait hiç fotoğrafım yok :(:( Ablamın bloga koymasını bekliyorum heyecanla. Keşke ablamın makinasından kopyalasaymışım :(
Ablam bloga koyduğu zaman buraya bir link atıcam.

Ege'nin blogundan link:
http://egeninhikayesi.blogspot.com/2011/05/istanbuldan-seker-mi-seker-kareler.html?showComment=1306829560885#c8862948683146038656

Bahar temizliği

Gardrobumda bahar temizliği yapayım dedim. Doğa ve Deniz'i de yatak odasına aldım. Deniz çorap çekmecesini tercih ederken Doğa önüne koyduğum şeylerle ilgilendi.
Çok hareketlendiler, durduramıyoruz, ne isterlerse anlatıyorlar, ne isterlerse de sakıncalı olmadığı sürece yapıyoruz. Ama bundan sonrası daha zor olacak galiba, hep hareket hep hareket..

Kızımın 1 dişi daha çıktı :)

Doğacığımın ön üst sol dişi çıktı :)
Oğluşumun da alt iki dişi kabarık üst iki dişi de kabarık ama henüz patlamış değiller.

Oğlum emekliyor :)

Aslında günlerdir birtakım çalışmalar vardı Deniz'de, ama ilk defa bu sabah pıtır pıtır emekledi :) Hep bir iki adım atıp duruyordu. Artık sürekli gidebiliyor :) Şimdilik çok hızlı değil, ama yakında fıldır fıldır emekler :):):)
Yandığımızın başlangıcıdır :)

Doğacığım'da da Deniz'in ilk halleri gibi emeklemeye çalışmalar var. O da sanırım 1-2 hafta içinde kıvama gelir :)

Babaanne ve dedeye gittik :)

Nihayet geçtiğimiz haftasonu Kırklareli'ye gidip babaanne ve dedeyi ziyaret edebildik. Havalar bir türlü ısınamadığından ve ev de yeni ve soğuk olduğundan, çok istememize rağmen bir süredir gidememiştik. Nihayet bu haftasonu hem evi hem de babaanne ve dedeyi görebildik :) Ev çok çok güzel olmuş, verilen onca emeğe değmiş. Tam kafa dinlemelik bir yer, şehrin biraz dışında, bağ bahçe içinde. Sabah kalkıp yatakta doğrulunca uzayıp giden yeşillikleri görüyorsun. Bir yandan da kuş cıvıltıları. Sabah 7 olmamıştı uynadığımda, o keyfi kaçırmak istemedim :)
Bize de çocuklara da çok iyi geldi :) Babaanne ve dedeye de çok iyi geldi :) Çocuklar bahçeyi çok sevdiler. Ağaçları, erikleri, çiçekleri görünce heyecanlandılar :) Şansımıza hava da çok güzeldi. Gerçi şansımıza demeyeyim haftalardır hava durumuna bakıyoruz :)
Bir de Tuğçe Hala'nın doğumgününü kutladık. Nice sağlıklı mutlu yaşlara küçük haloş :) Veletler seni çok seviyor :) Biz de tabi :)

Bu haftaki gelişmeler :)

Aslında bugünkü gelişmeler demeliyim :) Artık her gün bir yığın şey oluyor hangi birini yazacağım bilmiyorum.

Halkaların bir çubuğa geçirildiği bir oyuncağımız var. Deniz ve Doğa her ikisi de halkaları çubuktan çıkarıyorlardı ama geçirme yoktu. Bugün ikisiyle de tek tek oynadım. Tek tek halkaları verdim, bunu al buraya koy dedim. Her ikisi de halkaları tek tek çubuğa geçirdiler. Hepsini geçirdiklerinde "Aferin oğluma (kızıma), Yaşasın, Ollleeey" diyorum :) Deniz alkış yapıyor, kendi kendini alkışlıyor beyefendi :) Doğa da iyi bişeyler yaptığının farkında :) O da seviniyor :) Deniz yapamadığı zaman gayet sakin tekrar deniyor, geçiriyor halkayı. Doğa yapamadığı zaman hırslanıyor, kızıyor, ben "Yaparsın Doğacığım, sakin Doğacığım" diyorum yumuşak yumuşak :) tekrar veriyorum halkayı ve 2. denemede halkayı geçiriyor :) Ama acayip hırslı bir çocuk ve çok telaşlı bıdık yaa. Napıcam Doğa'yla bilmiyorum. Biraz anne ve anneanne kılıklı bişey oldu benim kızım :)

Deniz renkli küpleri üstüste koymaya çalıştı bugün. Hep biz üstüste koyuyorduk onlar deviriyordu, "düştüüü" diyorduk. Sanırım artık üstüste koymaya başlayacaklar.

Deniz'le denge çalışmaları yapmıştık. Tek elle beni tutuyor ayakta dengede kalmaya çalışıyordu. Bugün koltuğa tutunarak yürümeye başladı. Çok yavaş yavaş ve küçük adımlar atıyor henüz. Ama üçlü koltuğumuzun bir ucundan diğer ucuna kadar iki kere yürüdü tutuna tutuna. Hiç müdahele etmedim ve diğer ucunda oturup bekledim. "Gel oğlum gel" ve sabır sabır. Küçük küçük ilerleye ilerleye geldi oğluşum :) Sonra annenin bi yığın öpücüğünü sarılmasını ve aferinlerini kaptı :)

Doğa ile de denge çalışması yapmaya başladım. Ama Doğacığım birazcık nazlı, birazcık korkuyo düşünce :) Ama korka korka düşünce bişey olmadığını anlayacak, ondan sonra o da tutunup yürümeye başlar herhalde :)

Sallandık, kaydık :)

Bugün hava çok güzeldi :) Biraz serindi ama pırıl pırıl bir güneş vardı. Fırsat bu fırsat çocukları da alıp Moda Parkı'na gittik. Biraz yürüdük. Sonra Doğa ve Deniz'i parka götürdük. İkisini de salıncağa bindirdik. İkisi de çok sevdi, Deniz kah kah güldü :) Sonra kaydıraktan kaydırdık, ona da bayıldılar :) Onlar gülmekten bayıldı, biz onlara bayıldık :) Daha sonra da çay bahçesinde oturduk biraz. Sebze çorbalarını yedirdik sonra dönüşe geçtik.

Bugün Anneler Günü. Kutlamadık, açıkçası çocuklar büyüyüp de kutlayıncaya kadar da çok anlamlı gelmiyor bana. Ama büyüsünler, koşa koşa kucağıma atlasınlar, kocaman öpsünler, "Annemmmm" desinler o zaman Anneler Günü en güzel gün olur benim için :):)

Tün annelerin Anneler Günü kutlu olsun. Dünyanın en güzel şeyi anne olmak :) Şimdi en güzel şeyi dedim Devocuğuma ve kendi aileme haksızlık oldu :) Dünyanın en güzel şeyi mutlu ve iyi bir aileye sahip olmak, daha ötesi yok.

Ve bugünden fotoğraflar..

Bir çitlembik ve bir adam :)

Bugün dışarı çıkmadan önce çektiğim fotoğraflardan :)

Doğa geri geri gider :)

Geri geri emekleyen Doğacığım şimdi de oturarak geri geri gitmeye başladı :)
Her bişeyi ters olacak illaki :)

Baloncuklarrrrr

Baloncukları çok sevdiler, şaşırdılar biraz, "bunlar yere düşünce niye patlıyokine ?" :)

Bir haftasonu

Biz yerlerde yuvarlanırkene.. :) Doğa anneyle kitap okur oynar sonra Deniz uyanır, cümbüş başlar :):) Bi fotoğrafta görüldüğü üzere annenin saçlar da oyun materyalidir :) Deniz saçı çeker kah kah kah güler :)

Canlarımmm, sizi çok ama çok ama çok ama çok seviyorum..herşeyden çok..dünyalaaaar kadar..

Dayıyı çok seviyoruz :)

Dayıcık bu aralar bizde kalıyor. Çocuklar sadece sabah işe giderken görmelerine rağmen hemen alıştılar. Dayıyı tanıyorlar artık :) Dayı da Pazar günlerini bize ayırıyor :) Doğa ve Deniz'le oynuyor :)
Dayıyı çook ama çok seviyoruz :) O bizim canımız, bitaneciğimiz..

Aaaaaddeee :)

Oğlum bugün ilk defa yüzüme bakıp "Aaaaddee" dedi :) 2 gündür "Aaaannnee" diyorum sürekli :) Nihayet bugün söyledi :)
Öğlen Şehnaz ile birlikte çocukları alıp Ataşehir'de turladık, Migrosa girip biraz alışveriş yaptık, sonra Komşufırın'a gittik ve çay içtik. Çocuklara meyvelerini yedirdik. Orada otururken "baba nerde" dedim, oğlum da "gitti" dedi, şaştık kaldık :) Hep "baba nerde" "baba işe gitti" diyoduk :) öğrenmiş sonunda cevabı :) kaç gündür gitti demeye uğraşıyor zaten. Oyuncaklar yuvarlanıyo "gittiiiii" diyoruz, baba işe gitti diyoruz, dayı işe gitti diyoruz :) Dikkatle dinliyor, taklit etmeye çalışıyor, sesleri yarım yamalak söylemeye uğraşıyor ve sonunda demeyi başarıyor :)