2 Ağustos 2011 Salı

Gelişmeler..

Yazacak o kadar çok şey birikti ki gene. Değişimler çok hızlı, yetişemiyorum :)
1 yaşlarını doldurdular. Emekleme son hız. Tutuna tutuna yürüme de aynı şekilde. İkisi de yürümek istiyorlar, o kadar belli ki bu. Deniz tek eli tutulduğunda yürüyebiliyor ve hatta bugün şaşırttı beni, kendi kendine 3 adım attı :) Doğacığım Deniz'den birazcık daha cesaretsiz, canı çok kıymetli kızımın, nazlıdır benim kızım :) Ama Doğa da Deniz gibi yürüme çabasında. Ayaklarının üstüne sımsıkı basabiliyor gel dediğimde üstüme atlıyor :) Deniz de aynı şekilde :) Adım yerine atlama :)

İkisi de sesleri taklit etmeye, çıkarmaya başladılar. İki ellerinden tutup topun peşinde koşturuyorum, "gooool" diyorum. Doğa "goo" diyor :) Oyuncak sepetini toplarken oyuncakları sepete atıyoruz, "baskeet" diyorum, Doğa buna "baa" diyor :) Dün oğluşum yastığın üzerindeki laleye lale dedi :) Doğacığım anne yerine nenne diyor, "anneanne" yerine "nennenne". Topu atıyorum "ben alcam ben ben ben" diyorum ikisi birden pıtır pıtır topun peşinde koşturuyor :) Doğa "be be be" diyor koştururken. Doğa Deniz'e göre daha iyi taklit ediyor sesleri ama Deniz de başladı taklitlere. Deniz hav hav diyor, Doğa meev (miyav), möö, ai diyor. Bebek gördüklerinde "be" diyorlar. Aslında pek çok şeyi söylüyorlar ama şu an aklıma gelenler bunlar. Özetle ikisi de ilk heceleri çıkarmaya başladı :) Hatta bugün Doğa kepçe aracına detce gibi bişey dedi :) güldük epey :):)
Taklitler sadece kelimelerle kalmıyor. Öhö öhö diye hapşırma öksürme taklitleri,ha ha ha şeklinde gülme taklitleri vs de var :)

Bunun dışında ikisi de öpücük veriyor :) bayılıyorum ben buna :) İkisi de bye bye yapıyor. Kollarımızı yukarı kaldırıp "Olleeey" yapıyoruz :) Alkış epeydir vardı, yazmışımdır belki de daha önceki yazılarda.

İkisi de kitaplara bayılıyor, inşallah böyle devam eder bu. Her kitaptan bir tane aldığımdan paylaşamamazlık oluyor bazen :) Bebek Koala serisini çok sevdiler, ben de çok sevdim :) İçinden bir yığın kelime öğrendiler. Öğrendiler derken güneş nerde, bulut nerde, uğur böceği nerde gibi sorular sorup anlıyorum bunu. İkisi de gösteriyor kitaplardaki herşeyi. İlk Sözcükler diye büyük bir kitabımız var. O da favorilerimizden. İçinde kıyafetler, taşıtlar, hareketler (alkış yapan çocuk, süt içen çocuk, oturan, yürüyen çocuk vs), ev eşyaları, meyveler, sebzeler, sayılar, şekiller, renkler, çiftlik hayvanları, orman hayvanları, vücudumuz vs gibi pek çok sayfa var. Hepsini çok seviyorlar ama Deniz en çok taşıtlar sayfasını seviyor :) hiçbir yönlendirme olmadan. Motorsiklet nasıl yapıyor diyorum bürm bürm bürm yapıyor :) Başka bir yığın kitabımız var ama hepsinden bahsetmeyeyim. Evdeki her çeşit dergi de ilgi alanlarında. Onlardan da pek çok şey kapıyorlar. Ne kadar farklı şey görseler o kadar iyi :)
Bu arada kitaplarımız birazcık paralandı ellerinde, ama napalım. Her seferinde kitap yırtılmaz diyorum bir gün anlayacaklar umarım :)

1 yaşın tüm belirtilerini 1 yaşa girmeden görmeye başlamıştık. Doktora da sordum, bütün bu davranışlar normal dedi. Örnek: Bez alınacağı zaman yatmak istememeler, direnmeler. Mama sandalyesine oturmak istememeler direnmeler, önlük takmak istememeler direnmeler, uyumak istememeler direnmeler, oturmak istememeler direnmeler, kalkmak istememeler direnmeler, oynamak istememeler direnmeler :):):):)
Özet: İkisi de direnişte :) Ama Doğa daha çok yapıyor bunu. Ve artık kime çektiyse (ben teyzesine diye tahmin ediyorum :)) çok fena keçi :) Bir de Doğa'ya sert ses tonu kullanamıyorum çünkü anında dudaklar bükülüyor. Deniz'e kullanabiliyorum ama her zaman yemiyor :) Bazen "hayır" dediğimde dinliyor bazen ısrarla elini uzatıyor. Örnek: kumandalara, cep telefonlarına dokunulması alınması yasak. Kumandaya yaklaşıyor "hayır oğlum o babanın" diyorum Deniz eliyle işaret edip "eeh" diyor (eeh alabilir miyim demek :)) Ben tekrar aynı şekilde "hayır oğlum o babanın" diyorum ve Deniz aynı şekilde eliyle işaret edip "eeh" diyor ) bu böyle 5-6 kere devam ediyor en az :) hep deniyor, sonunda vazgeçiyor. Cep telefonu da aynı şekilde. Bunlarda laf dinliyor. Ya da bişeye annenin ya da babanın dediğimizde almıyor. Ama ev telefonunu bi türlü engelleyemedim. Sonunda söktüm kablosunu :) Hiçbir telefon oyun aracı haline gelsin istemiyorum, umarım gelmez.

Bu aralar her türlü düğmeye ilgileri yüksek neden bilmiyorum. Televizyonun yanındaki düğmeler, dvd playerın düğmeleri, asansörün düğmeleri vs. Engelleyemiyorum, bunlarda hayır geçmiyor :):) Çok zararlı bi hareket olmadığından ve merak içerdiğinden hayır demiyorum artık.

Bunun dışında herşeyi atma huyları var, bu da 3 yaşına kadar devam edermiş doktorumuzun dediğine göre. "Atma oğlum, atma kızım" desem de atılıyor pek çok şey. Bu konuda çok az başarılı olabildim :)

Velhasıl bundan sonra kuvvetli bir "BEN" dönemi başlıyormuş. "BEN"im dediğim olacak, "BEN" büyüdüm, "BEN" de varım dönemi :) Katlanacağız yapacak bişey yok :) Zararlı şeyler dışında zaten hep onların dediği oluyor :) Normali de bu :) Tabii ki "ONLAR" da var :):):)

Bir de ikiz olmanın dezavantajı mı diyeyim ne diyeyim bilmiyorum. Paylaşamamak var. Doğa özellikle, ilgi hep kendinde olsun istiyor. Deniz ile oynamaya başladığımda ya oynadığımız oyunu bozuyor ya okuduğumuz kitabın üstüne yatıyor ya oyuncağı almak istiyor :):) türlü türlü numaralarla oğluşumun sabrını sınıyor. Sakin oğluşum da tüm gün Doğayı çektikten sonra bi noktada patlayabiliyor :) Ama oğluşumun patlaması da gayet sakin, sadece ağlıyor, kimseye bi zararı yok :) Üzülüyorum bu duruma, hep engellemeye çalışıyorum ama gene de oluyor bazen. Tam tersi durumda yani Deniz'in Doğa'nın elindeki birşeyi almaya çalışması durumunda, Doğa bir cırlıyor kiii, Deniz ya kaçacak yer arıyor ya da müü diye ağlamaya başlıyor. Genelde soluğu dibimde alıp sevilerek sakinleştiriliyor :) Canım oğlum eziliyor beee :(:( Kızıma da kıyamam asla ama kızımın kıyılacak bi durumu yok :) Kendini pek güzel savunuyor :) Cadı mı cadı yaa..Ben böyle miydim anneeee?? Cadıydım da bu kadar değildim bence yaa..

Çok uzattım, aklıma geldikçe başka kayıtlarda yazmaya devam edeceğim.
1 yaş doğumgününü henüz kutlamadık, kutlamadan sonra fotoğrafları yüklerim.




Ve Deniz'den yanlış bir hareket :D:D

4 yorum:

  1. Bence sen de Doğa kadar varmışsındır:))) Orkun'a yaptıklarını unuttun galiba:) Onlar da böyle böyle büyüyecekler. Deniz kendini bir şekilde savunmayı öğrenecektir, ama öğrenene kadar ezdirme kuzucuğumu yaa, kıyamam. Ayrıca bizim ailede keçiden bol birşey yok, herkes keçi:) Doğumgünü fotolarını dört gözle bekliyorum, çok özledim kuzucuklarımı yahu...

    YanıtlaSil
  2. Masallah kuzucuklaraaa! Cok guzel gelismeler vallahi, yaslarindan onde bile gidiyorlar masallah. Istanbul'a geldigimde ben de alayim ogluma kitaplar! Bizimki daha bebekken cok seviyordu kitabi ama simdi basinda oturmuyor, surekli hareket halinde. Atlama basladiysa ilk adimlar da yakindir. Kaan da o atlamalardan sonra yurumeye baslamisti :) 1 yas belirtilerini okuyunca da heh tamam dedim :) aynen Kaan da mama sandalyesini ve onlugu reddetmeye baslamisti. Biz de o zamandir ara ara harbediyoruz. Israr etmiyorum ben, istemezse takmiyorum, o anda mama sandalyesine oturmak istemezse oturtmuyorum ama yemegi de baska yerde yedirmiyorum. yarim saat sonra deneyince kurt gibi acikmis oldugu icin oturuyor kuzu kuzu :) Bez degisme olayi da zor, ayakta bez degistirme uzmani oldum :) kaka yapinca da atiyorum muslugun icine bir guzel yikiyorum totosunu o zaman sesi cikmiyor hahahaha. Ikiz olmalari herseye ragmen cok buyuk avantaj cok hizli gelisiyor kardesli cocuklar. birbirlerini izleyip taklit etmek, tatli bir rekabet halinde olmak bunlar gelisimlerini hizlandiriyor. ben de tatil donusu yuvaya yazdiricam oglumu insallah..

    YanıtlaSil
  3. ah Lemis içime su serptin valla. Sadece benimkilerde mi var bu itirazlar diyodum kendi kendime. Ben de ısrar etmiyorum zaten ağlarsa hiçbişey yaptıramıyoruz Doğa'ya. Ağlatmamak şart. Geçen mama mama dedi, sandalyeye oturtunca ağladı. Ben de sandalyeden aldım. Gene mama mama dedi. Ben de 2-3 kere sandalyeye oturunca mamanı yiyebilirsin yoksa mama yok dedim. Sonra kendisi atladı sandalyeye. Yani aslında herşeyi pek güzel anlıyorlar. Her seferinde şaşıyorum ben buna :) o kadar küçükler ki.
    Muslukta yıkama iyi fikir :) Deneyelim. Alt değiştirmeden kaçmamaları ya da itiraz etmemeleri için yatırmadan önce ya da yatırdıktan hemen sonra bi oyuncak veriyorum bi yandan konuşuyorum aa şurası şöyle burası böyle diye. O şekilde yatmalarını sağlayabiliyorum ancak :) Çok zor valla :) Hele ikisini peşpeşe almak zorunda kalınca insan sabır küpü oluyor :):)
    Yuva için erken değil mi?

    YanıtlaSil
  4. anliyorlar tabii.. hem de canavar gibi :) su tekrar tekrar ih-ih yapma olayi halen devam bizde. yapma oglum dedikce tekrar tekrar yapmaya calisiyor, olmaz deyince de alt dudak buzulup aglaniyor ama istikrarli olmak en onemlisi. hayir dedigin bir seye evet dememek lazim sonradan. sende bir degil iki tabii :) Yuvaya burada dogumdan itibaren her yasta aliyorlar calisan anneler cok olunca. Cesit cesit nursery yas gruplari var, bizimki de haftada 2-3 gun yarim gun gitse oyun -sosyallesme acisindan cok iyi olacak. Istanbulda olsak bu kadar erken vermezdim, ananeler dedeler, kuzenler, yegenler derken gerek kalmazdi. bakalim, oglumun seruvenlerini heyecanla izleyecegiz biz de :)

    YanıtlaSil