14 Aralık 2012 Cuma

Diyalog 23

Doğa ile resim çiziyoruz, bi yandan çiziyo bi yandan anlatıyo ne çizdiğini..anlatmasa anlaşılacak gibi değil şu an çizdikleri zaten :D
Doğa: Şuraya gemi yaptııım
Doğa: Kaplan götürüyo gemiyiii
Anne: Ama gemiyi kaplan götürmez ki kaptan götürür
Doğa: Ama Tigger götürüyo gemiyi
Anne: :):):) haa tamam o zaman :)

Bu sefer Deniz ile değil Doğa ile araba sohbetindeyiz.
Doğa: Bizim neyimiz var?
Anne: Neyimiz var?
Doğa: pöjomuz
Doğa: Hangi yenk pöjomuuuz?
Anne: Hangi renk?
Doğa: Giriiii 
Doğa: Nası giriiii?
Anne: Nası gri?
Doğa: Değişik giriiii
Anne: Değişik gri evet. Koyu gri aslında o :)

Deniz battaniyesiyle yatar, Doğa da plastik mısırı ile. Dün gece saat 4, Doğa mısırını bulamamış yatağın içinde. Deniz'e söylemiş :) Deniz bebefondan Cevher'i (bakıcımızı) çağırıyor.
Deniz: Cevheeeer, geeel. Doğa mısıyını kaybetmiş.
Çocuklu hayat...bir mısır ve gece uykuların bölük pörçük olması..
gece bile sohbet var ama :)

Anne: Oğlum çöp gibisin yaa :(
Deniz: Anne ben pis miyim?
Anne: :):) 
Gel de şimdi açıkla..çöp = pis bişey olarak algıladı çocuk..

Anne: Çağır oğlum asansörü
Deniz: Asansöööör
Anne: :):)

Oyuncak sepetini salondan odaya taşıyacağız.
Anne: Hadi bana yardım edin de şu sepeti odaya taşıyalım
Doğa ve Deniz tutar birer köşesinden. (Maksat sorumluluk vermek, yoksa onlara taşıttığım yok:))
Anne: Aaah kollarım koptu, çabuk çabuk götürelim şunu odaya.
Deniz yere eğilir, bişey alırmış gibi yapar, sonra koluma uzanır.
Deniz: hıh taktım kolunu şimdi Anne.
Anne: :):)

2 yaş sendromlu günlere geldik, inatlaşmalar, hayırlar..dolayısyla iki keçi masalını her gün konu ediyoruz..gene bir "ben alcam", "yok ben alcam", "yok ben alcam " inatlaşmaları sonrasında;
Anne: Ama gene o iki keçi gibi oldunuz, keçiler ben ben ben dediler, kavga ettiler sonra ne oldu?
Deniz: suya düştüleeeer
Anne: Demek ki kavga etmek iyi bişey miymiş?
Deniz: iyi bişey değilmiiiiş
Deniz: Seni gidi keçi seniii, Anne ben kızdım ona
Anne: :):)
Bu arada masaldan konuşurken ben alcam mevzuusu da kapanmış oldu..bi taşla iki kuş ;)

Deniz hesap makinamı aldı az önce.
Cevher: Denizcim o annenin makinası, onla anne çalışıyor.
Deniz: Ben de çalışcam bunla.
Ve sonrasında rakamlara basar..
Deniz: 8e basınca 8 çıkıyooooo
Ne ilginç değil mi 8e basınca 8 çıkıyo :):) Bu merak bizi nereye götürecek çok merak ediyorum..

Anne: Kim mama yemek ister?
Deniz: Ben yememmm, Doğa sen ye
Doğa: Ben yemiicem, Deniz sen ye
Anne: Kim önce koşuyo mama sandalyesine?
Deniz ve Doğa: Ben ben ben ben
Mikemmellllll :):)

Deniz ile yorganın altındayız, Doğa'ya böö yapcaz bu sefer. Beklerken seviyorum oğlumu,
Anne: Güzel oğlum benim, balımmmm, kaymağımmmm..
Deniz: Anneee...sessiz ol!
Yedik ayarı gene :):) 
Erkek işte sevilmeye gelemiyor :) Doğa olsaydı kedi gibi yanaşırdı bak :) O da kız işte sevilmeye bayılıyor da bayılıyor :):)

Anne: Kim bozdu bunu?
Doğa: Ben bozmadııım
Deniz: Ben bozmadım, Doğa bozdu. (aslında tam da şu noktada tahmin ediyorum kimin bozduğunu)
Anne: Hanginiz doğru söylüyo hanginiz yalan söylüyo peki?
Doğa: Ben doğyu söylüyoyum.
Deniz: Ben yalan söylüyoyum.
Anne: :):)

Beraber güneş çiziyoruz. Önce bi daire, sonra etrafına çubuklar..resimler bitince 
Anne: Çok güzel olmuş güneşleriniz 
Deniz: Çok güzel olmamış Anneee, biyaz güzel olmuş 
Anne: :):) peki biraz güzel olmuş o zaman

Gene bir keçi hikayesi sonrasında (bu aralar taktılar bu masala, belki de çok fazla okumamızdan ve gün içinde örneklememden dolayı)
Doğa: Biz de bazen kavga ediyoyuz
Anne: Ama sonra barışıyosunuz di mi?
Doğa: Evet bayışıyoyuz
Anne: Çünkü galiba birbirinizi çok seviyosunuz?
Doğa: Ben çok seviyoyum
Deniz: Ben de çok seviyoyum
Ne diyim ben de sizi çok seviyorum :)

Anne: Ya sen yemeğini ye ya da ben seni yiycem :)
Deniz: Çocuklar yenmez Anneee!
Anne: :):)
Gayet cool bi şekilde söylüyor bunu bi de..günde zilyon kere yememe rağmen :):)

Deniz ile yere uzanmışız,
Deniz: Anne sen çok kocamansııın
bi süre sonra
Deniz: Anne ben çok küçücüğüüüm
bi süre sonra
Deniz: Ama biyaz büyüdüm Anne
Anne: :):) evet biraz büyüdün oğlum :)

Keçi masalında son nokta!! Yere koltuk minderini atmışlar (kendilerince köprü yapmışlar), bi taraftan biri diğer taraftan diğeri geliyor. Kafaları kütletip kıkır kıkır gülüyorlar.
Doğa: Anne bize baak
Anne: napıyosunuz?
Doğa: keçi olduk biz
Anne: :) Ama acımıyo mu kafanız?
Deniz: Acıyooo
Anne: ?!? e toslamayın o zaman..
Bi sonraki gün, gene karşılıklı iki keçi geliyor. Deniz (ala keçi olur kendisi) Doğa'yı (ak keçimiz) itekler. Doğa yere yapışır.
Doğa: Hüüüüü Anne ben Denisin keçi olmasını istemiyoyuuum..hüü
Anne öper acıyan yeri, nası olduysa gene hemencik geçer acısı..
Ve 1 dk içinde keçi oyununa devam...
Şaşkınlık içinde izliyorum iki keçimi :)

Sadece keçi olmuyoruz tabi..Deniz stegosorus, Doğa allosorus oluyor. Bana da diplodocus olmak düşüyor. 
Doğa: Allosorus kaka yaptııı
Anne: Gel diplodocus alsın allosorus
Deniz: Stegosorus giymek istemedi yeleğini.
anne: Ama giymezse üşür, hasta olur sonra stegosorus. Sonra yarın nası gezer bizimle?
Deniz: Stegosorus giysin o zaman.
Not: Bilmeyenler için, hepsi bir dinozor cinsi. Şahsen ben şu yaşımda yeni öğreniyorum :)

Fotoğraf da koymak istiyorum fakat hesabıma ayrılan alan dolmuş..alanı büyütmek lazım, bi ara büyütüp fotolara da devam edicem inşallah..

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder