3 Kasım 2011 Perşembe

15 aylığız :) hatta daha bile fazla :)

Doğa ve Deniz : Yaşasınnn! Oleeeyy! 15 aylık olduk :) Annem 18 aylık olmamızı ve uykularımızın biraz daha düzene girmesini iple çekiyor. Bi türlü yaranamıyoruz anneme, hayret bişey yaa..

Doğa: Annem bana pazardan düdük almış. Şöyle bi evirdim çevirdim, bu ne ki dedim. Annem dedi ki üfff yap. Bi üfledim, düüüt :) Ben çok sevdim, annem de gülmekten öldü :) Akşama da babama şov yaptım, ilk öttürüşümde babam koptu gitti. Çok mu komiğim ?

Deniz: Anneannem bana ahşap tokmak ve çivilerden almıştı. Önceleri denk getiremiyodum. Şimdi hepsini çakabiliyorum. Annem diyo ki el göz koordinasyonum süpermiş :) o ne demek yaa? ben sadece süper olduğumu anladım :) Bi de annem diyo ki aslan oğlum çak bi tane şu çiviye, bi çakıyorum bi çakıyorum. Allam adam oluyorum ben :)

Doğa: Annem bize ahşap yap boz almıştı. Eviriyodum çeviriyodum bi türlü o keçinin kafasını kafanın olduğu yere denk getiremiyodum. Artık bütün hayvanları bi güzel yerleştiriyorum. Yapıyorum bozuyorum yapıyorum bozuyorum. Süper bişey :)

Deniz: Hiç yerimde duramıyorum. Hep koşuyorum. Her gün kafamı bi yerlere çarpıyorum. Ağlıyorum. Anneme öptürüyorum. Anında acısı geçiyo. Sihir gibi bişey :) (yoksa naz mı desek?)

Doğa ve Deniz: Artık kıyafetlerimizi biliyoruz. Bazen annemin seçtiğini giyiyoruz. Bazen kendimiz seçiyoruz. İllaki seçtiğimizi giymek istiyoruz.

Doğa ve Deniz: Her türlü cümleyi anlayabiliyoruz :) Annem diyo ki oyuncak sepetinin oraya git. Arkasına bak. Orda pembe düdüt var. Minnie'nin düdütü. Onu getir. Gidiyoruz bulup getiriyoruz. Sonra annem bize diyo ki odanıza gidin, yatağınızın yanında su kaplarınız var, onları alın getirin. Koşuyoruz, alıp geliyoruz. Sonra annem bize diyo ki Ali ve Ayşe'yi evine götürün, yataklarına yatırın. Hemen götürüp yatırıyoruz. Sonra diyo ki Ali ve Ayşe uyandılar, hadi şimdi dans etsinler. Müziği açıyoruz dans ettiriyoruz. Annem bize akıllı bıdıklarım diyor :) Herşeyi anlıyoruz, Allam muhteşem bi olay :) Adım adım insan oluyoruz :) Yaşasssınnn :):)

Doğa ve Deniz: Banyo yapmadan önce annem hadi herkes havlusunu alsııın, banyodaki kitapların üzerine koysuuun diyor. Tutuşturuyor elimize havlularımızı. Neymiş efendim sorumluluk alalımmış. Anne biz çok küçüğüüüüz...küçüğüz ama kapıyoruz havlularımızı koşuyoruuuuz ve kitapların üstüne koyuyoruz. Sonra cup banyoya :)

Anne: Her geçen gün daha çok büyüyorlar, kendilerine daha çok şey katıyorlar, gelişmelerine ben bile şaşırıyorum. Eller gelişiyor, hareketler gelişiyor, tepkiler gelişiyor, kafalar uçtu gitti zaten :) Söylediğim her türlü şeyi anlamaları beni en çok şaşırtan şey. Bişeyin içini dışını altını üstünü bile biliyorlar. Evdeki herşeyi ama herşeyi biliyorlar. Algıları çok çok açık ve ben de bunu sonuna kadar kullanıyorum :) Onlara verdiğim bişeyi geri alabilmek beni çok çok mutlu ediyor. İkisinin de hastasıyım ve bir numaralı hayranıyım :) Her gece yatağa yatıyorum, yatmadan önce son kez gidip bakıyorum ikisine de, seviyorum uyandırmaktan korka korka, napiim tutamıyorum kendimi, odama dönüyorum ve Devo'ya dönüp "o kadar muhteşemler ki" diyorum. Ama her gece bu böyle..bütün gün beraber olmama rağmen sabaha kadar özlüyorum. Böyle bir sevgi var mı?
Ve şaşırıyorum, çocuk yapmak için neden bu kadar düşündüğüme :)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder