13 Ekim 2012 Cumartesi

İstanbul kazan biz kepçe :)

Bu haftasonu Cihan Dede bizdeydi. Antep'ten ablamın yanından döndü. Anlaşıldığı üzere annem hala Antep'te, bir süre ablamın yanında kalacak.

Bugün hava çok güzeldi gene. Fırsat bu fırsat diyerek attık kendimizi sokaklara. 11:30 civarında çıktık evden, akşam altı buçuk civarında eve döndük. Neler mi yaptık?

Önce arabayla Kadıköy'e gittik. Kıyıdaki büyük İspark'a park ettik. Ordan Eminönü vapur iskelesine yürüdük. Vapura bindik. Vapur kalkmadan önce balıklara simit attık :) kapış kapış yedi balıklar, Doğa ve Deniz de keyiften dört köşe oldu onlara simit atarken :) Eminönü'ye geçtik. Ordan tramvaya bindik, doğru Sultanahmet'e. Hipodrom'da bir tur attık. Dikilitaşlara baktık, okuduk, anlattık. Artık ne kadar anladılarsa :) Sonra Sultanahmet Camii'ne girdik. Camiinin içine giremedik tabii, çocuklarla zor. Biz avlusunda gezindik, babam camiiye girdi. Avluda Doğa ve Deniz mama yediler. Kek, elma, salatalık, kavanoz meyvesi, muzlu yoğurt gibi karmançorman bir menü oldu :) Ordan çıktık Ayasofya tarafına doğru geçtik. Aradaki büyük havuzun orda kısa bir mola verdik, banklara oturduk. Sonra Ayasofya'nın yanından Topkapı Sarayı'na doğru çıktık. Saraya girmedik, daha önce Devo ile gezmiştik ama babamla bi sonrakine planlıycaz inşallah. Saray ve Ayasofya arasında bir sokak var, herkes biliyordur ama gene de yazayım; Soğukçeşme Sokağı. O sokaktan girip aşağı yürüdük, bi yandan Doğa ve Deniz'i pişpişleyerek :) Deniz mayıştı ve bi süre sonra uyudu. Doğa uyumadı. Hazır Deniz uyumuşken bişeyler yiyelim dedik. Tarihi Sultanahmet Köftecisi'ne girdik (hakiki olanı bu, bi sürü var yoksa orda köfteci). Bi köfte patlattık, üstüne de irmik helvası. Ordan kalktık hadi Gülhane Parkı'na. İlk defa gittim ve çok beğendim. Ağaçlar muhteşem, kocaman bir park. Tek hoşuma gitmeyen arasıra parkın ortasından geçen arabalar oldu. Çocuklar rahatçana salamıyorsun, tetiktesin hep. Parkın sonunda manzaralı bir cafe var. Orada çay içtik. Ordan kalktık tekrar Eminönü'ye doğru indik ve vapura bindik. Kadıköy'e geçtik ve eve döndük. Ne kadar yürüdüğümüzü anlatabildim mi bilmiyorum :) Sabahtan akşama kadar ordan oraya savrulduk, çok keyifliydi ve fakat canımız çıktı :) Özellikle iki çocuk ve ikiz arabası ve çantalarla vapura ve tramvaya binişler biraz zor oldu. Ama değdi doğrusu :):)

Hipodrom'da..

Sultanahmet Camii..


 Gitmişken camiinin de tozunu aldık biraz :)



Ayasofya..

Soğukçeşme Sokağı'nda pişpiş peşinde olduğumdan hiç fotoğraf çekememişim..

Sultanahmet Köftecisi..Orkun Dayı da iş çıkışında bize katıldı..


Gülhane Parkı..


Parkın sonundaki cafede çay keyfinde..


Günün sonunda;
Anne: Kaç tane camii gördük bugün?
Deniz: 3 tane. Beyaz camii (Sultanahmet), kırmızı camii (Ayasofya), küçük camii (2. Beyazıt'ın haznedarının yaptırdığı bir camiinin yanından geçmiştik sanırım onu kastediyor :)).
Anne: Kaç tane dikilitaş gördük bugün?
Doğa: 3 tane. İki tane kocaman. Bi tane küçücük.
Anne: Neye bindik bugün?
Doğa, Deniz: Tyamvaya. Gemiye.
Sözlüye çekildiler gene :D:D bu hafta anlata anlata bitiremeyiz şimdi biz bugünü :)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder