Tepeden çekilen fotoğrafları çok seviyorum. Kafa daha büyük vücut daha küçük çıkınca çok şirin geliyor bana :)
28 Şubat 2011 Pazartesi
Doğa'nın baba demesi :)
Sonunda Doğa'nın baba demesini videoya çekip kısaltıp bloga atabildim. Aslında video uzunken daha iyi anlaşılıyor baba dediği. Baba kelimesini Doğa da Deniz de cümlelerin içinden ayırtedebiliyorlar. Nedense "baba işe gitti" cümlesine de çok gülüyorlar :)
Oyun zamanı :)
El becerilerini geliştirmeye yönelik yeni oyuncaklar aldık çocuklara. Küpler ve halkalar. Şimdilik küpleri sadece deviriyorlar. Deniz halkalarla pek bi ilgilendi, halkaları çıkarabiliyor ama takamıyor tabii ki.
Doğa'nın mama sandalyesi
Doğacığım geçen hafta Perşembe'den beri oturmak istiyor hep, ve kendini de çok güzel dengeleyip oturuyor (maşallah!). Mamasını bile yerde oturarak yedi çoğunlukla. Yatırdığımız zaman kalkmaya yelteniyor, nasıl kalkacaksa :) Dolayısyla bu Pazar günü hemen gidip Doğacığıma mama sandalyesi aldık :) Önce Deniz'i oturttum çünkü Doğa hep oturacak o sandalyede. Oğluşum Ege abisinin sandalyesini kullanacak. Ablam bu hafta gönderecek inşallah.
Bu arada Deniz'i nasıl oturttuysam öyle aldım sandalyeden. Ama Doğa'yı sandalyede bile zor topluyoruz :) Sürekli hareket sürekli hareket, ve sandalyede kayıp duruyor, bağlamak zorunda kalıyoruz :)
Bu arada Deniz'i nasıl oturttuysam öyle aldım sandalyeden. Ama Doğa'yı sandalyede bile zor topluyoruz :) Sürekli hareket sürekli hareket, ve sandalyede kayıp duruyor, bağlamak zorunda kalıyoruz :)
25 Şubat 2011 Cuma
Tren :)
Doğa önündeki kutuya uzanmaya çalışırken, Deniz Doğa'nın ayaklarını yemeye çalışır :):) Ben fotoğraf çekmeye başlayınca ilgi odakları değişti ve tren bozuldu tabii ki.
23 Şubat 2011 Çarşamba
Doğa baba diyor
Henüz kameraya çekememekle birlikte, kayıt altında dursun diye yazıyorum :) Doğacığım bu sabah baba demeye başladı :)
21 Şubat 2011 Pazartesi
Gelişmeler :)
Deniz, 10 Şubat'ta çıngıraklı oyuncakları sallamaya başladı. Annemlerdeyken, yani Zonguldak'tayken, annem bütün gün Deniz'e gel babası geel gel dedi, ertesi güne (17 Şubat) Deniz "gel gel" demeye başladı :)
Doğa, 16 Şubat'ta geri geri emeklemeye başladı :) Bugün (21 Şubat), çıngıraklı oyuncakları sallamaya başladı.
İkisi de artık yan yatarak ve genelde yatakta gezinerek uyuyorlar. Doğa ayakta sallamayla ve hatta birkaç kere hiç sallamadan sadece masajla uyuyarak bizi şoka soktu :) Beşiğinden nasıl oldu da ayrı uyudu anlamadık :) Deniz her zamanki gibi ayakta sallayarak uyumaya devam ediyor. Ne zaman hiç sallamadan uyuyacaklar merakla bekliyorum :)
İkisi de konuşma çabalarında. Doğacığımın henüz kelimeleri anlaşılır olmamakla birlikte oyuncaklarıyla kendi çapında konuşmaya çalışıyor :) Denizciğim pür dikkat dinliyor ne söylesek :), kolay öğreniyor :)
Epey bi gelişme oldu bir haftada. Zonguldak'ın havasından suyundan mı yoksa anneanne ve dedenin çılgın sevgi ve ilgisinden dolayı mı nedir anlamadık :)
Zonguldak'tan bikaç fotoğraf daha..
20 Şubat 2011 Pazar
Zonguldak maceralarımız :)
Geçtiğimiz hafta, 1 hafta Zonguldak'ta kaldık. Çook çok güzel geçti günler, ama çok hızlı geçti. Ne olduğunu anlayamadan döndük İstanbul'a. Bir daha ne zaman kısmet olur bilmem, çalışmaya başlayınca çok zor.
İlk gün şaşkına döndü çocuklar, biraz yabancıladılar. Doğa ilk günden alıştı ama bu sefer oğlum biraz nazlı çıktı :) Deniz de ikinci gün alıştı. Evden doğrudüzgün çıkmadıkları ve çok fazla insan görmeye alışık olmadıkları için bu kadar şaşırmaları normal :)
Deniz ve Doğa anneanne ve dedeye doyarken, ben de birazcık dinlenme fırsatı buldum :) Sırt ve bel ağrılarım tam geçmese de hafifledi :) Döndük İstanbul'a ya, gene başlarlar :) Neyse, Zonguldak'ta çektiğim fotoğraflardan bazıları..
Her sabah gittik dedeyi uyandırdık :)
Dede ve anneannenin yatağında da oynadılar epeycene. Dedeye bakar mısınız :):) Allah mutluluğumuzu bozmasın!
İlk gün şaşkına döndü çocuklar, biraz yabancıladılar. Doğa ilk günden alıştı ama bu sefer oğlum biraz nazlı çıktı :) Deniz de ikinci gün alıştı. Evden doğrudüzgün çıkmadıkları ve çok fazla insan görmeye alışık olmadıkları için bu kadar şaşırmaları normal :)
Deniz ve Doğa anneanne ve dedeye doyarken, ben de birazcık dinlenme fırsatı buldum :) Sırt ve bel ağrılarım tam geçmese de hafifledi :) Döndük İstanbul'a ya, gene başlarlar :) Neyse, Zonguldak'ta çektiğim fotoğraflardan bazıları..
Her sabah gittik dedeyi uyandırdık :)
Cam güzelleri :) Bayıldılar anneannenin kocaman camlarına ve manzarasına..
Anneanne yaşına başına bakmadan çılgıncasına oynadı Deniz ve Doğa ile :) Akşamları da televizyonun karşısında sızdı yorgunluktan :)
Dede ve anneannenin yatağında da oynadılar epeycene. Dedeye bakar mısınız :):) Allah mutluluğumuzu bozmasın!
Steteskopu çok sevdim, doktor mu olucam ne :) (Aman oğlum mühendis de doktor da olma)
Artık kısacık bi süre ayakta duruyorum, ama gerçekten kısacık :)
Dede, hadi iyisin :) Bir elin yağda bir elin balda :):)
O dudakları yerimmm :)
Saçlar darmadağın :)
En yakışıklısından bir Deniz bakışı :)
Biraz göbek mi yapmışım ne :) ?
Anneanne ve Doğa..Deniz uyuyodu bu sırada..
Bunun içinde ne var be? Bu ne be?
10 Şubat 2011 Perşembe
9 Şubat 2011 Çarşamba
Çalışmalar
Sürünme çalışmalarından..
Aşağıdakiler de oturma çalışmalarından :) Denizcim kendi kendine azcık oturabildi. Doğacım da oturuyor aslında ama bi türlü yakalayamadım.
3 Şubat 2011 Perşembe
Annemin beresi benim oldu :)
Şehnaz teyzemiz benim Park Bravo beremi çamaşır makinasında küçültünce tam Doğa'ya göre oldu :):) Taktım bereyi, çektim fotoyu :) Oğluma da haksızlık etmedim tabii ki..
1 Şubat 2011 Salı
Bir yakışıklı delikanlı :)
Bazen Bruce Willis gibi gülüyor oğluşum, ama tam yakalayamadım henüz..diğer gülüşlerinden bikaç fotoğraf..
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)